13 Mart 2014 Perşembe

Ayrılık Acısı

Hiç farkettiniz mi!.. Şiirler, şarkılar genelde aşk üzerine yazılır. Ayrılık acısını sadece çekenler bilir. Aşk ve ayrılık üzerine yazılar yazılır ama, gel gör ki, şarkılardan keyif alma yerine  hüzünlendiriyor insanı genelde.  Bir şarkıda “Dertleri zevk edindim, bende neşe ne arar”  cümlesi ne kadar da ironik bir cümle. Nasıl yani diyeceksiniz!.. İnsan dertlerinden zevk alır mı? Elbette almaz ama, zevk alacağı bir hiçbir şeyi yoksa, ona göre zevk alınır. Ona göre şarkılardan kafa bulunur. Çünkü o hala aşıktır, çünkü o terkedilmiştir.


Bazıları aşk mı dedin; ayrılıktır diyor ve ekliyor ayrılıktan da öte  acıdır, ıstıraptır diyor. İşte şarkılar bu yaraya tuz basmak gibidir diyorlar. Kimisi zifri bir bardak çaya üst üste sigarasını yakıyor. Sigaranın zifrinden, bir “Aaahhh!..” çeker gibi  derin bir nefes alıp, zifri, kapkara  demli çayından yudumlanıyor. Düşünmüyor ayrılığın sebebi sadece kara kedi midir? Oysa önce karşımızdakileri biz değiştirebiliriz, kafamıza göre yeniden bir insan yaratabiliriz yanılgısıyla ve baştan yanılıyoruz.

Her insanın düşünce farklılıkları vardır. Her insanın renkleri ve zevkleri ayrıdır. Her tencerenin kendine has bir kapağı vardır. Bir tencerenin kapağı diğer tencereye uymaz. Uydurmaya çalışssanız dahi uymaz, çünkü iğreti durur. İnsan da öyledir ister erkek, ister kadın olalım, aynı renk ve aynı zevk sahibi olmamız gerekmez. Sadece insanlık ilkelerinde vicdan sahibi olmamız gerekir. Bazen bizim dediğimiz doğrudur inadı sevdiklerimizle kırılma noktası olur. Tılsım bozulur. Karşımızdaki kişinin görüşleri yanlış olabilir. En mütevazi bir şekilde karşı görüşümüzü eskimez, pörsümez inancımızla eşleştirmemiz gerekir. Gönül kırmadan tartışmasını  da bilmeliyiz.  İnancımız ve yüce dinimiz İslam, bize her konuda olduğu gibi, dostluk, arkadaşlık ve evlilik, kousunda da reberdir. Bunun bilincinde olmalıyız.

Yaşam Koçu 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder